To recover your password please fill in your email address
Please fill in below form to create an account with us
Zekât, dinen zenginlik ölçüsü kabul edilen miktarda (nisap) mala sahip olan kimselerin Allah rızası için muayyen kişilere vermesi gereken belli miktarı ifade eder. Zekâtın farz olması için şartlar; malların nisaba ulaşması yanında nâmî (üreyici/artıcı) olması, sahip olunduğu andan itibaren üzerinden bir yıl geçmesi, bir yıllık borcundan ve aslî ihtiyaçlardan fazla olmasıdır. Asli ihtiyaç maddeleri insanın hayat ve hürriyetini korumak için muhtaç olduğu şeylerdir. Bunlar, barınma, nafaka (yiyecek, giyecek ve sağlık giderleri), ulaşım, eğitim, ev eşyası, sanat ve mesleğe ait alet ve makineler, kitaplar, güvenlik amacıyla kullanılan aletler ve elektrik, su, yakıt, aidat vb. diğer cari giderler ve bu temel ihtiyaçları karşılamak için ayrılan paradır. (Mevsıli, el-İhtiyar, I, 332-333; İbn Abidin, Reddu’l-muhtar, III, 178).
Paralar(altın, gümüş, döviz vb.), ticari olan varlıklar ve bunların gelirleri, yatırım amaçlı gayr-i menkuller vb. birikimlerin nisap miktarı 80,18 gram altın veya onun değerinde bir meblağdır.
Altının zekat nisabı oluşması açısından altındaki ayar farkı önemli değildir.Nisap miktarı nakit ve ticari malların hesabında 22 ayar altın üzerinden hesaplanır.
Nisap miktarına ilk defa sahip olan kişinin zekatla yükümlü olabilmesi için bu birikimi nisaba ulaştığı andan itibaren üzerinden bir tam kameri yılın(354 gün) geçmesi gerekir. Bu birikimin üzerinden bir kameri yıl geçtikten sonra o zekat yılı içerisinde ödenecek borçlar çıkartılır, alacaklar eklenir ve elde edilen meblağ 80,18 gram altına eş veya daha fazla ise bunun tamamı zekata tabidir ve kişinin zekatla yükümlü olduğu an, o andır.
Kişi kendisi için bu tarihi başlangıç günü belirleyip artık bundan sonra zekat hesabını, her kameri yılın hep aynı gününde bu şekilde yapar.
Yıl içerisindeki mallara ait artışlar veya eksilmeler değil, yıl sonundaki mevcut değeri baz alınarak hesaplamayapılır. Buna göre yıl içerisindeki artışlar üzerinden bir kameri sene geçme şartı aranmamaktadır.
Ancak kişi zekatla yüküm olduktan sonra zekat ödemesi için bu süre dolmadan önce de ödeme yapılmasında dinenbir engel bulunmamaktadır.
Bu tür varlıklardan / birikimlerden zekat ödenme oranı kırkta bir(1 / 40) yani % 2,5’tir.Altın ve gümüşten yapılmış ziynet eşyaları, zekat için gerekli diğer şartları da taşıdığı takdirde Hanefilere göre zekata tabidir.
Şafii, Maliki ve Hanbeli bilginlerine göre ise, kadının normal olarak takıp kullandığı ziynet(takı) eşyası, asli ihtiyacı sayıldığından bunlardan zekat gerekmez(Nevevi, el-Mecmu’, VI, 46; İbn Kudame, el-Muğni, IV, 220). “Ziynet eşyalarında zekat yoktur” (Beyhaki, IV. 138; Darekutni, I. 250). Ancak birikim ve onu kullanmama niyetiyle edinilmiş ise zekata tabi olur(Dimyati, İanetü't-Talibin,II, 177, Daru' - Fikr, 1997).Ancak günümüzde bütün dünyadaki Müslümanlarıdüşündüğümüz zaman fakirin lehine olması açısından Hanefi Mezhebinin görüşünün tercih edilmesi uygun olacaktır.
Elmas ve zümrüt gibi değerli maddeler, takı olarak kullanmak, süs olarak sergilemek ya da atıl halde tutmak gibi amaçlarla elde bulunduruluyorsa, bunların zekatını vermek gerekmez.Ancak yatırım yapmak için alınmışlar ve alım - satımını yapmak üzere elde bulunduruluyorlarsa bunlar ticaret malları gibi zekata tabidir. Bunların değeri diğer ticaret mallarının, paraların ve altınlarındeğeri ile birlikte toplanır ve zekatı verilir.
Bir şirketin hisse senetlerine sahip olan kişi, bu şirketin bina, makine ve demirbaşlarına hissesi oranında ortak olduğugibi şirketin elde edeceği kar ya da uğrayacağı zarara ortak olur.Dolayısıyla bu şirketin kar etmesi durumunda hisse sahibine isabet eden kar payı, tek başına ya da başka birikimlerle birlikte nisap miktarına ulaşır ve üzerinden bir yılgeçerse % 2,5 oranında zekatı verilir.Eğer söz konusu hisse senetlerine, elde tutulup kar payından yararlanmak amacı ile değil de, alınıp satılmak amacı ile sahip olunursa bu hisseler ticaret malı olarak değerlendirilir ve nisap miktarına ulaşırlarsa piyasa değerleri üzerinden ve % 2,5 oranında zekata tabi olurlar.
Ticaret veya yatırım amaçlı olmayan gayri menkullerin gelirinden zekat verilir. Zekat yılı içerisinde ödenecek olan borçlar çıkıldıktan sonra kira gelirleri, diğer gelirlerle birlikte nisap miktarına (80,18 gr. altın veya değeri) ulaşır ve üzerinden bir kameri yıl geçerse kırkta bir (% 2,5) oranında zekatının verilmesi gerekir.
Ticaret veya gelir getirmesi için alınan ev, arsa, daire, dükkan gibi akarların gelirleri ile fabrika gelirleri de zekata tabi olup bunlar da bu kalemdeki diğer birikimlere katılarak birlikte nisaba ulaşması durumunda kırkta bir (% 2,5) oranında zekat verilmesi gerekir. Ticari amaçla yapılan ev, dükkan vb. inşaatlar zekat verilecek gündeki piyasa değeri bedeli üzerinden kırkta bir (% 2,5) oranında hesaplanarak zekat verilmesi gerekir.
Kişinin ticaret amaçlı olmayıp ev, işyeri, çiftlik vb. amaçlarla kullanmak üzere alıp elinde bulundurduğu gayr-i menkuller ile kişinin kullanmakta olduğu arabası zekata tabi değildir. Ancak yatırım amaçlı olarak elde bulundurulan ev, arsa, tarla vb. gayr-i menkuller piyasa değeri üzerinden hesaplanıp kırkta bir oranında zekatlarının verilmesi gerekir. Eğer ele henüz zekat verecek para geçmemişse ve başka zekata tabi mal varlığı da yoksa bu gayr-i menkuller satıldıkları zaman zekatları geçmiş yıllarınki ile birlikte hesap edilerek her yıl için kırkta bir (% 2, 5) oranında zekatı verilir.
Zekât, dinen zenginlik ölçüsü kabul edilen miktarda (nisap) mala sahip olan kimselerin Allah rızası için muayyen kişilere vermesi gereken belli miktarı ifade eder. Zekâtın farz olması için şartlar; malların nisaba ulaşması yanında nâmî (üreyici/artıcı) olması, sahip olunduğu andan itibaren üzerinden bir yıl geçmesi, bir yıllık borcundan ve aslî ihtiyaçlardan fazla olmasıdır. Asli ihtiyaç maddeleri insanın hayat ve hürriyetini korumak için muhtaç olduğu şeylerdir. Bunlar, barınma, nafaka (yiyecek, giyecek ve sağlık giderleri), ulaşım, eğitim, ev eşyası, sanat ve mesleğe ait alet ve makineler, kitaplar, güvenlik amacıyla kullanılan aletler ve elektrik, su, yakıt, aidat vb. diğer cari giderler ve bu temel ihtiyaçları karşılamak için ayrılan paradır. (Mevsıli, el-İhtiyar, I, 332-333; İbn Abidin, Reddu’l-muhtar, III, 178).
Paralar(altın, gümüş, döviz vb.), ticari olan varlıklar ve bunların gelirleri, yatırım amaçlı gayr-i menkuller vb. birikimlerin nisap miktarı 80,18 gram altın veya onun değerinde bir meblağdır.
Altının zekat nisabı oluşması açısından altındaki ayar farkı önemli değildir.Nisap miktarı nakit ve ticari malların hesabında 22 ayar altın üzerinden hesaplanır.
Nisap miktarına ilk defa sahip olan kişinin zekatla yükümlü olabilmesi için bu birikimi nisaba ulaştığı andan itibaren üzerinden bir tam kameri yılın(354 gün) geçmesi gerekir. Bu birikimin üzerinden bir kameri yıl geçtikten sonra o zekat yılı içerisinde ödenecek borçlar çıkartılır, alacaklar eklenir ve elde edilen meblağ 80,18 gram altına eş veya daha fazla ise bunun tamamı zekata tabidir ve kişinin zekatla yükümlü olduğu an, o andır.
Kişi kendisi için bu tarihi başlangıç günü belirleyip artık bundan sonra zekat hesabını, her kameri yılın hep aynı gününde bu şekilde yapar.
Yıl içerisindeki mallara ait artışlar veya eksilmeler değil, yıl sonundaki mevcut değeri baz alınarak hesaplamayapılır. Buna göre yıl içerisindeki artışlar üzerinden bir kameri sene geçme şartı aranmamaktadır.
Ancak kişi zekatla yüküm olduktan sonra zekat ödemesi için bu süre dolmadan önce de ödeme yapılmasında dinenbir engel bulunmamaktadır.
Bu tür varlıklardan / birikimlerden zekat ödenme oranı kırkta bir(1 / 40) yani % 2,5’tir.Altın ve gümüşten yapılmış ziynet eşyaları, zekat için gerekli diğer şartları da taşıdığı takdirde Hanefilere göre zekata tabidir.
Şafii, Maliki ve Hanbeli bilginlerine göre ise, kadının normal olarak takıp kullandığı ziynet(takı) eşyası, asli ihtiyacı sayıldığından bunlardan zekat gerekmez(Nevevi, el-Mecmu’, VI, 46; İbn Kudame, el-Muğni, IV, 220). “Ziynet eşyalarında zekat yoktur” (Beyhaki, IV. 138; Darekutni, I. 250). Ancak birikim ve onu kullanmama niyetiyle edinilmiş ise zekata tabi olur(Dimyati, İanetü't-Talibin,II, 177, Daru' - Fikr, 1997).Ancak günümüzde bütün dünyadaki Müslümanlarıdüşündüğümüz zaman fakirin lehine olması açısından Hanefi Mezhebinin görüşünün tercih edilmesi uygun olacaktır.
Elmas ve zümrüt gibi değerli maddeler, takı olarak kullanmak, süs olarak sergilemek ya da atıl halde tutmak gibi amaçlarla elde bulunduruluyorsa, bunların zekatını vermek gerekmez.Ancak yatırım yapmak için alınmışlar ve alım - satımını yapmak üzere elde bulunduruluyorlarsa bunlar ticaret malları gibi zekata tabidir. Bunların değeri diğer ticaret mallarının, paraların ve altınlarındeğeri ile birlikte toplanır ve zekatı verilir.
Bir şirketin hisse senetlerine sahip olan kişi, bu şirketin bina, makine ve demirbaşlarına hissesi oranında ortak olduğugibi şirketin elde edeceği kar ya da uğrayacağı zarara ortak olur.Dolayısıyla bu şirketin kar etmesi durumunda hisse sahibine isabet eden kar payı, tek başına ya da başka birikimlerle birlikte nisap miktarına ulaşır ve üzerinden bir yılgeçerse % 2,5 oranında zekatı verilir.Eğer söz konusu hisse senetlerine, elde tutulup kar payından yararlanmak amacı ile değil de, alınıp satılmak amacı ile sahip olunursa bu hisseler ticaret malı olarak değerlendirilir ve nisap miktarına ulaşırlarsa piyasa değerleri üzerinden ve % 2,5 oranında zekata tabi olurlar.
Ticaret veya yatırım amaçlı olmayan gayri menkullerin gelirinden zekat verilir. Zekat yılı içerisinde ödenecek olan borçlar çıkıldıktan sonra kira gelirleri, diğer gelirlerle birlikte nisap miktarına (80,18 gr. altın veya değeri) ulaşır ve üzerinden bir kameri yıl geçerse kırkta bir (% 2,5) oranında zekatının verilmesi gerekir.
Ticaret veya gelir getirmesi için alınan ev, arsa, daire, dükkan gibi akarların gelirleri ile fabrika gelirleri de zekata tabi olup bunlar da bu kalemdeki diğer birikimlere katılarak birlikte nisaba ulaşması durumunda kırkta bir (% 2,5) oranında zekat verilmesi gerekir. Ticari amaçla yapılan ev, dükkan vb. inşaatlar zekat verilecek gündeki piyasa değeri bedeli üzerinden kırkta bir (% 2,5) oranında hesaplanarak zekat verilmesi gerekir.
Kişinin ticaret amaçlı olmayıp ev, işyeri, çiftlik vb. amaçlarla kullanmak üzere alıp elinde bulundurduğu gayr-i menkuller ile kişinin kullanmakta olduğu arabası zekata tabi değildir. Ancak yatırım amaçlı olarak elde bulundurulan ev, arsa, tarla vb. gayr-i menkuller piyasa değeri üzerinden hesaplanıp kırkta bir oranında zekatlarının verilmesi gerekir. Eğer ele henüz zekat verecek para geçmemişse ve başka zekata tabi mal varlığı da yoksa bu gayr-i menkuller satıldıkları zaman zekatları geçmiş yıllarınki ile birlikte hesap edilerek her yıl için kırkta bir (% 2, 5) oranında zekatı verilir.
Topraktan elde edilen tarım ürünlerinden zekat vermek için nisap miktarı; buğday, arpa, mısır, pirinç gibi saklanabilir ürünlerde, beş vesktir. Bunun günümüzde kullanılan ağırlık birimi ile karşılığı, ürüne göre 653 - 1000 kg arasında değişmekte mesela buğdayda 653 kg’a tekabül etmektedir. Bunların dışındaki ürünlerde ise yukarıdaki maddelerden beş veskinin değeri en düşük olanının kıymetine denk olan miktardır.
Öşür oranı,yağmur veya nehir gibi masraf edilmeden tabii yollarla sulanan araziden alınan üründe 1/10,masraf veya emek ile sulanan arazide 1/20 dir. (İbnü'l-Hümam, Fethu'l-Kadir,Beyrut,II,242-243-250). Nitekim Hz.Peygamber (s.a.v.) "Yağmur ve nehir sularıyla sulanan toprak mahsullerinde onda bir; kova ile sulananlarda ise yirmide bir vardır. "(Buhari,Zekat,55) buyurmuştur.
Toprak mahsulleri için ürünün elde ediliş amacına yönelik masraflar veya borçlar hariç kişinin diğer borçları düşülmez.
İmam Ebû Hanîfe’ye göre az veya çok bütün toprak ürünleri zekâta tâbidir (Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 372). İmam Mâlik ve İmam Şâfiî’ye göre bir sene saklanabilen ve gıda amaçlı tüketilen toprak ürünleri zekâta tâbidir (İbn Cüzey, el-Kavânîn, 208; Şîrâzî, el-Mühezzeb, I, 288).Ahmed b. Hanbel’e göre, ölçülebilen, tartılabilen ve kurutulabilen dayanıklı gıda maddeleri ile pamuk ve keten gibi topraktan elde edilen ürünler zekâta tâbidir(İbn Kudâme, el-Muğnî, IV, 155 - 160).Günümüz âlimlerinin çoğunluğuna göre buğday, arpa, mısır, pirinç gibi saklanabilir tarımsal ürünlerden, üretim için yapılan gübre, ilaç vb.ekstra masraflar çıkarıldıktan sonra, geriye kalan ürün, nisap miktarına(beş vesk / ürününe göre 653 - 1000 kg.arası, mesela buğdayda 653 kg.) ulaşırsa zekâta tabi olur.Bunların dışındaki ürünler ise yukarıdaki maddelerden beş veskının değeri en düşük olanının kıymetine ulaştığı zaman(Şeybânî, el - Câmi‘u’s - sağîr, s. 130 - 131) öşür verilir. Bu görüş, nassların ruhuna uygunluğu ve yoksulların lehine olması sebebiyle daha uygun görülmektedir.
Kural olarak, sulanması masrafsız olan arazilerden elde edilen ürünün onda biri, masraf edilerek ve emek sarf edilerek sulanan arazilerden elde edilen ürünün ise yirmide biri öşür olarak verilir. Sulama ile birlikte, günümüz tarım şartlarının gerektirdiği gübre, ilaç ve mazot gibi masrafların öşür hesabında dikkate alınıp alınmayacağı tartışmalı bir konudur. Bu ilave masraflar üretimin maliyetinde önemli bir yekûn oluşturduğundan bunların öşürhesaplamasında dikkate alınması görüşü daha uygundur. Bu nedenle tarım ürünleri, sulama masrafları ve yukarıdaki ilave masraflar çıkarıldıktan sonra nisaba ulaşması hâlinde 1/10 oranında zekâta/öşre tabidir. Eğer masraflar çıkarılmadan verilecekse 1/20 oranında öşür verilir.Tarım ürünlerinde nisap miktarı, buğday, arpa, mısır, pirinç gibi saklanabilir ürünlerde, beş vesktir. Bunun günümüzde kullanılan ağırlık birimi ile karşılığı, ürüne göre 653 - 1000 kg arasında değişmekte mesela buğdayda 653 kg’a tekabül etmektedir.Bunların dışındaki ürünlerde ise yukarıdaki maddelerden beş veskinin değeri en düşük olanının kıymetine denk olan miktardır. Seralarda yetiştirilen ürünler için de aynı hükümler geçerlidir.
Yılın çoğunluğunu (altı aydan fazlasını) otlaklarda, meralarda geçirip (saime) ziraat veya nakliye gibi işlerde çalıştırılmayan hayvanların zekat yükümlülüğü için sığır/manda ve deve gibi büyük baş hayvanlarla, koyun ve keçi gibi küçük baş hayvanlarda nisap oranı değişir. Şöyle ki;
Bu tür koyun ve keçi gibi küçükbaş hayvanlarda birden otuz dokuza(1 - 39) kadar olan koyun ve keçiler zekattan istisna edilmiştir.
a. 40 - 120 arası koyuna bir koyun, b. 121 - 200 arası iki koyun,
c. 200 - 399 arası üç koyun,
d. 400 - 500 arası dört koyun,
e. 500’den sonra her 100 koyunda bir koyun zekat olarak verilir.
Bu hayvanlardan, ziraat veya nakliye gibi işlerde çalıştırılmayan manda ve sığırlar 30 veya daha fazla bir sayıya ulaşınca bunların zekatı verilir.Buna göre manda ve sığırların zekatı;
a. 30 sığırdan 40 sığıra kadar, zekat olarak bir yaşını bitirip iki yaşına basmış erkek veya dişi bir buzağı verilir.
b. 40 sığırdan 60 sığıra kadar, iki yaşını bitirip üç yaşına girmiş erkek veya dişi bir dana verilir.
c. Tam 60 sığır olunca, birer yaşını bitirmiş iki yaşına girmiş iki buzağı verilir.
d. 60’tan sonra her otuz sığırda bir buzağı ve her 40 sığırda bir dana verilmek suretiyle hesap edilir.
e. Buna göre 125 sığırı olan kişi, ya bir yaşını bitirip ikinci yaşına girmiş dört sığırı(buzağıyı) zekat olarak verir; yahut da iki yaşını bitirip üçüncü yaşına girmiş üç sığırı(danayı) zekat olarak verilir.
Meralarda yayılarak otlatılan develerde ise zekat nisabı 5 devedir.
a. 5'ten 9'a kadar 1 adet koyun,
b. 10’dan 14’e kadar 2 adet koyun,
c. 15’ten 19’a kadar 3 adet koyun,
d. 20’den 24’e kadar 4 adet koyun,
e. 25’ten 35’e kadar 1 adet iki yaşında dişi deve,
f. 36’dan 45’e kadar 1 adet üç yaşında dişi deve,
g. 46’dan 60’a kadar 1 adet dört yaşında dişi deve,
h. 61’den 75’e kadar 1 adet beş yaşında dişi deve,
i. 76’dan 90’a kadar 2 adet üç yaşında dişi deve,
j. 91’den 120’ye kadar 2 adet beş yaşında dişi deve zekat olarak verilir.
Hayvanların zekat ödemesinde, belirlenen hayvanın bizzat kendisi fakire verilebileceği gibionun kıymeti veya değeri olan parasal meblağ da verilebilir. Nisaba ulaşıldığı andan itibaren zekat için üzerinden bir kameri sene geçme şartı vardır.Şöyle ki; hayvanlar istenen sayıya ulaştıanda tarihe not düşülür ve o tarihten bir kameri sene(354 gün) sonra hayvanların sayısı hala nisap miktarından(koyun için 40, sığır için 30, deve için 5) fazla ise zekat verilmesi gerekir.
Bu tür hayvanların zekata tabi olabilmeleri için, ister koyun isterse sığır veya deve olsun,sürü içerisinde mutlaka 'bir yaşını doldurmuş' bir hayvan bulunmalıdır.Hayvanların tamamı bir yaşının altında ise bunların zekatını vermek gerekmez. Örneğin sığır cinsinden olup henüz hiç birisi bir yaşını doldurmamış olan 30 buzağıdan zekat vermek gerekmez. Fakat 29 buzağı bir yaşını doldurmadığı halde bir tanesi bir yaşını doldurmuş ise, bunlardan zekat vermek gerekir.
Koyun ve keçilerin bir sürüde karışık olarak bulunmaları halinde, zekatın, fazla olan cinsten verilmesi uygundur.Koyun ve keçilerin sayılarının eşit olması halinde ise mal sahibi dilediği cinsten verebilir.Örneğin bir sürüde 20 koyun, 20 de keçi bulunsa mal sahibi dilerse bir koyunu, dilerse de bir keçiyi zekat olarak verebilir.30 koyun 10 keçi olması halinde ise zekatın koyun olarak verilmesi uygun olur.
Bu kategoride olmayan,(ma’lufe) hayvanların, yani yılın çoğunluğunu merada geçirmeyen ve şahsi imkanlarladam ya da ahır gibi mekanlarda beslenen ya da ziraat ve nakliye gibi işlerde kullanılan hayvanların kendi değerlerinden zekat vermek gerekmez.Şayet bunların sütü veya yününden kazanç elde ediliyorsa, bu kazançtan elde kalanlar diğer birikimlerle(paralarla / altınlar ve ticari varlıklarla) birlikte toplanır, borçlar haricinde 80.18 gram altın değerine ulaşınca kırkta bir(% 2.5) oranında zekata tabi olur.
İster kişinin kendisi büyütüp beslemiş olsun isterse ticaret yapmak üzere başkasından satın almış olsun, satılmak için ayrılıp ticaret için elde bulundurulan hayvanların zekatı ticaret mallarının zekatı gibidir. Bunların zekatı hesaplanırken, sayılarına ve yaşlarına değil kıymetlerine itibar edilir; bu hayvanların değeri hesaplanıp diğer paralar ve altınların değerleriyle birlikte değerlendirilir.
Yılın çoğunu içeride yemle beslenerek geçiren (ma’lufe olan) hayvanlar zekata tabi değildir. Ancak bu hayvanlar, ticaret için besleniyor ise, bu takdirde ticaret malı hükmündedirler ve değerleri hesap edilip % 2.5(kırkta biri) oranında zekat verilmesi gerekir. Bu tür hayvanların et ve süt ürünlerinden elde edilen gelirler de kar hanesine yazılır. Buna göre; o zekat yılı içerisinde bir(kameri yıla göre) envanter çıkarılır. Dönen varlıklar olan eldeki mallar(söz konusu hayvanlar, eldeki yem, saman, ilaç vb), nakitler, çekler ve alacaklar değer olarak toplanır. Zekat yılı içerisinde ödenecek borçlar çıkarıldıktan sonra geride kalan zekata tabi malların değerinin toplamı, nisap sınırını(Ticari mallar için belirlenen nisap yani 80.18 gr.altın veya değeri) aşıyorsa % 2.5(kırkta biri) oranında zekat verilir.